Yapay zekânın eğitimi konusunda farklı çalışmalar yapılıyordu. Bu çalışmalardan biri de şimdi Google tarafından gerçekleştirildi. “Sosyal Öğrenme” adı verilen yöntemde, mahremiyet odaklılık öne çıkıyor. Bu modelde farklı yapay zekâ modelleri, diğer uzmanlaşmış yapay zekâlardan öğrenerek kendi kendilerini geliştirebiliyor.
Model nasıl çalışıyor?
Modelde bir öğrenci yapay zekâ ve çok sayıda da öğretmen yapay zekâ bulunuyor. Doğal dil etkileşimleri ile birbirlerinden bir şeyler öğrenebilen yapay zekâlar, böylece farklı alanlarda da kendilerini geliştirebiliyor ve farklı görevleri de gerçekleştirebilme kapasitesine ulaşıyorlar.
Yani diyelim ki elimizde matematik sorularını çözmekte çok maharetli bir yapay zekâ modeli var, bir de veri derlemekte, sözlü ifadelerdeki verileri algılamakta becerikli bir model var. İkisini kullanarak üçüncü bir dil modelini optimizasyon konusunda üstün bir seviyeye getirebiliyoruz. İnsanlardan gelen örnekler üzerinde çalışan öğretmen yapay zekâlar, veri paylaşmadan ve mahremiyeti koruyarak yeni yapay zekâların eğitimini sağlamış oluyorlar. Ayrıca bu öğretmen yapay zekâ araçları, ellerindeki bilgilerin dışında örnekler ve yönlendirmeler oluşturabiliyorlar.
Yapılan çalışmalar, çeşitli alanlarda öğrenci yapay zekâların gelişim gösterdiğini ortaya koyuyor. Öğretmen modeller tarafından oluşturulan örneklerin de orijinal veriye kıyasla yeterince efektif olduğu da gözlerden kaçmıyor. Ayrıca bu modellerin yönlendirmeleri de öğrenci modellerin performansını artırıcı özelliğe sahip. Bu süreçte veri sızdırılması ya da açığa çıkarılması ihtimali de en düşük seviyeye indiriliyor.
İnsanların sosyal öğrenme becerilerini taklit eden bu model, mahremiyeti ön plana alarak bilgi paylaşmayı ve performans artışını sağlıyor. Böylece ileride mahremiyet odaklı yapay zekâ sistemlerinin de önünü açıyor. Araştırmacılar şimdi bu modeli uygulayabilecekleri farklı alanlar üzerinde çalışmaya hazırlanıyor.